Silah kültüründe havaya ateş etmek yoktur.
Türk geleneklerinde olmadığı halde son yıllarda eğlenmek, önemli günleri, sportif galibiyetleri, düğün ve benzeri etkinlikleri kutlamak maksadıyla havaya ateş etme vakalarının görüldüğü tespit edilmiştir. Bu vakaların bazılarında olay yerindeki veya yakınındaki kimselerin yaralanması hatta ölmesi sonucunda Türk Milletinin konuya duyarlılığı günden güne artmaktadır. Türk milleti, 20. yüzyılın başında sahip olduğu silahlar yoluyla vatanın her bir yöresinde işgale direnmiş ve akabinde bağımsızlığına kavuşarak Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur. Savaşçı bir millet olarak bilinen Türk Milletine mensup sivillerin o günkü şartlara göre oldukça basit ve çağdışı olan silahları, önceleri sivillerin elinde bölgesel direnişlerde kullanılmış daha sonraları ise düzenli ordu harekatlarında Anadolu topraklarını bağımsız ve özgür bir vatan haline getirmiştir. Bağımsız ve özgür Türkiye'nin inşasında silah sahibi vatanseverlerin özverili mücadeleleri nesilden nesile anlatılmakta ve tarihin en müstesna bölümlerinde kendini göstermektedir. Cumhuriyetin ilanından ve bağımsızlığın kazanılmasından yarım asır sonra sivillerin vatan savunmasındaki önemini unutan seçilmiş ve atanmış idareciler milleti silahsızlandırma politikalarını devreye almıştır. Savaşçı karakteri ve vatanseverliği ile bilinen Türk Milletinin, nereden çıktığı ve kimler tarafından desteklendiği meçhul politikaların sonucunda silah kültüründen uzaklaştırılarak savunma refleksleri yıpratılmıştır. Silahların birer savunma aracı olduğunu kasten unutturan politikaların birer parçası olarak, idareciler silah ruhsatı vermekten imtina etmiş, silah talimlerinin yapılabileceği poligonların kurulmasını engellemek üzere bürokratik bir direnç geliştirilmiştir. Silahlara karşı önyargılı olan seçilmiş ve atanmış idarecilerin politikaları sayesinde Türk Milletinin savunma refleksleri günden güne budanmış ve bu suretle Türk Milletinin geleneklerinin bir parçası olan silah kültürü erozyona uğramıştır. Türk kültürünün bir parçası olan silahlanma ve savunma hakkını engelleyen politikalar neticesinde, silahların esas gayesi olan savunma işlevi unutulmuş, silahları havaya ateş ederek kutlama yapılacak bir araç zanneden bir topluluk ortaya çıkmıştır. Poligon olmayan şehrinde, emniyetli silah kullanmayı öğrenemeyen, haksız silah kullanımının doğuracağı hukuki yaptırımlardan haberi olmayan, silahı ile nasıl hedef talimi yapılacağını unutan bir grup insan, silahlarıyla yalnızca havaya ateş ederek hem kendileri hem de toplum için tehlike arz eder bir hale gelmiştir. Diğer yandan havaya ateş etmek sonucunda meydana gelen insan hayatı kayıplarının sonucunda Türk toplumunda genel anlamda silah karşıtlığı fikri yaygınlaşmaktadır. Türk kültürünün bir parçası olan savunma maksatlı silah kullanma geleneğine ve savunma hakkına yönelik olumsuz bir algının önüne geçilmesi zaruri bir ihtiyaç olarak değerlendirilmektedir. Toplum sağlığını, insan hayatını ve silah kültürünü korumak adına havaya ateş edenler hakkında yapılacak hukuki işlemlerin ardından karşı karşıya kalacakları cezaların artırılması uygun olacaktır.
Yukarıdaki gerekçe ile birlikte BSSAH inisiyatifi olarak 2018 yılında hazırladığımız kanun teklifini kamuoyunun bilgisine sunduğumuzu ifade etmek isteriz.